Uslu: “Asgari ücretteki artış eriyip gitmemeli”

Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu ile Türk-İş’e bağlı sendikaların Afyonkarahisar temsilcileri Afyon Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ettiler.

“GAZETECİLER CEMİYETİ BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞUNDAN BİR KAÇ TIK YUKARIDA HİZMET VERİYOR”

 Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu ile birlikte Belediye-İş Sendikası Afyonkarahisar İl Temsilcisi Yücel Şahin, Yol-İş Sendikası Afyonkarahisar İl Temsilcisi Atilla Kılıç ve Demiryol-İş Sendikası Afyonkarahisar Temsilcisi Ali Aydın, işçi-emekçi kesim ile basın mensupları arasındaki dayanışmanın önemine dikkat çektiler. Afyon Gazeteciler Cemiyeti yöneticileri Sezer Küçükkurt, İsmail Akar, Ömer Elçi, Hakan Dilek ve Faruk Kılınç ile güncel konular üzerine sohbette bulunan Türk-İş temsilcileri asgari ücretle ilgili beklentilerin yüksek olduğuna dikkat çektiler.

Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin bir sivil toplum kuruluşundan birkaç tık ötede bir görev üstlendiğine dikkat çeken Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, “Gazeteciler Cemiyetimiz şehrimize önemli katkılar sunuyor” dedi.

İşçi-emekçi kesimin asgari ücret artışları ile ilgili gündemi yakından takip ettiğini belirten Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu şunları söyledi:

“Asgari ücretin tespitine 2-3 ay var. Görüyoruz ki Cumhurbaşkanımız, Bakanımız, sivil toplum kuruluşları bu konuyu gündemlerinden düşürmüyorlar. Geçmişte bu konu bu kadar konuşulmazdı. Asgari ücretin gündemde bu kadar kalmasını sevindirici olarak yorumlarken, asıl sevindirici sonucu rakamlar açıklanınca görmek istiyoruz. Yakın dönemde asgari ücrette yüzde 50 civarında artış yaşandı. Türk-İş temsilcileri olarak buna çok sevinmiştik ama gördük ki para işçinin eline geçmeden % 25’i gitti. Yani asgari ücrette yine aynısı yaşanırsa, yılbaşında yapılacak olan artıştan hemen sonra işçinin eline geçen maaş erir giderse bunun sevinecek bir yanı kalmaz. Asgari ücret artar da hayat pahalılığı artmazsa faydasını görürüz. Geçmişle bugünü kıyasladığımızda kriz dönemlerinde iktidar da muhalefet de aynı çözüm yollarını gösterirlerdi. Şimdi ise iktidar ayrı bir çıkış yolu gösterirken, muhalefet ayrı bir çıkış yolu gösteriyor. Bunun da dünyada bir örneği olduğunu sanmıyorum. 

Bir yerleri temsil eden herkesin kendini makul noktalara çekmesi gerekiyor. Benim nasıl ki AK Partiliyim deme lüksüm yoksa, AK Parti karşıtıyım deme lüksüm de olamaz. Siyasi partiler sivil toplum kuruluşlarını böyle değerlendirirlerse toplumsal yaşama katkı sunabiliriz. Bunları söylemek mecburiyetindeyiz”